Sevgilinizin Düşüncelerini Okumaya Çalışmaktan Vazgeçin!

Karşı cinsten biriyle görüşmeye başladınız. İtiraf edin: hemen kafanızda onunla ilgili senaryolar kurmaya başladınız. “Acaba benim hakkımda ne düşünüyor?”, “Acaba benimle bir daha görüşecek mi?, “Dün gece ona söylediklerimi yanlış anlamış olabilir mi?” gibi sorular kafanızda dönüp duruyor ve siz gece rahat bir uyku bile uyuyamıyorsunuz…

Bir ilişkide karşınızdaki kişinin düşüncelerini okumaya çalışmayı bıraktığınız an rahata erersiniz. Çünkü hiçbir zaman o kişinin sizin ve ilişkiniz hakkında ne düşündüğünü tam manasıyla anlayamazsınız. O zaman gelin hayatınızda yeni bir çığır açın ve sevgilinizin düşüncelerini okumaktan vazgeçin.  Bunu başardığınız takdirde huzurlu uykular ve sağlıklı bir ilişki sizi bekliyor olacak.

Her şeyi üzerinize alınmayın

Genelde karşımızdaki insanın özellikle de bizimle birlikteyken gösterdiği davranışların o kişinin bize olan hislerinden kaynaklandığına inanırız. Örneğin o gün sevgiliniz sizinle çok fazla ilgilenmediyse artık sizden hoşlanmadığını düşünmeye başlarsınız. Onun bu davranışı altındaki “gerçek” nedeni aramaktansa kendi kafanızda yazdığınız senaryonun doğru olduğunu düşünürsünüz. Sevgilinizin kafasından geçenleri okumanıza imkan yok. Zaten insanların böyle bir yeteneği olsaydı kimsenin kimseye kendisi hakkında ne düşündüğünü sorması gerekmezdi. O bakımdan ilk etapta sevgilinizin her davranışını üzerinize alınmamayı öğrenmelisiniz.

Sağlıklı iletişim

Sevgilinizin o anda sizin veya ilişkiniz hakkında ne düşündüğünü anladığınıza kanaat getirdiniz ve ona karşı pozitif ya da negatif bir tavır aldınız. O da sizin göstermiş olduğunuz davranış şekline karşı bir tepki geliştirdi ve siz daha aranızda ne olduğuna dair hiçbir şey konuşmadan birbirinize tavır aldınız. İşte bu hale gelmenizin sebebi birbirinizle doğru iletişim kurmamanız.

Sağlıklı bir iletişimin ilk şartı duygu ve düşünceleri paylaşmaktır. O yüzden ona merak ettiğiniz veya aklınıza takılan tüm soruları sormaya çalışın. Aldığınız cevaplar doğrultusunda kafanızda yazdığınız senaryoyu çöpe atabilirsiniz. Belki de tam tersi onun size vermiş olduğu yanıtlar sizin yarattığınız senaryoya bire bir uyuyor olabilir ve siz de tüm bu parçaları birleştirerek ona bir cevap verebilirsiniz. Fakat unutmayın ki bu tesadüften ibaret bir durumdur. O bakımdan siz en iyisi “yazmayı” bırakıp her şeyi onunla konuşmayı deneyin.

Sevgilinizin düşüncelerini okumaya çalışarak kendinizi yorar ve üzersiniz. O yüzden bu oyunu oynamak yerine “gerçekler”le ilgilenip onunla direk iletişim kurmayı deneyin. İlişkinizin akıp gittiğini göreceksiniz.